KARAMAN OĞLU MEHMET BEY KİMDİR

Karamanoğlu Mehmed Bey Kimdir, Hayatı, Fermanı


https://www.kulturelbellek.com/karamanoglu-mehmed-bey-kimdir-hayati-fermani/Karamanoglu Mehmed Karamanoğlu Mehmed Bey Kimdir, Hayatı, Fermanı

Türk Diline Ferman Karamanoğlu Mehmed Bey

Anadolu’yu ileri fikirleri ve düşünceleriyle, eserleri ve sanatlarıyla aydınlatanlar arasında onüçüncü yüzyılda Türkçe’yi resmî dil olarak ferman eden, Anadolu’da Türk birliğinin koruyucusu Karamanoğlu Mehmed Bey’i de saymak gerek…

Malazgirt Zaferi’nden sonra, Anadolu’da yepyeni bir devlet kuran Selçuklu Türkleri, Ortaasya’dan birlikte getirdikleri Oğuz Boylarını, bölge bölge Anadolu’ya yerleştirmişler, Anadolu’nun kısa sürede Türkleşmesini sağlamışlardı. Bunlar arasında, onüçüncü yüzyılın başlarında İçel bölgesinde Uç Beyi olarak yerleştirilen Salur Türk oymağı da vardı. Salur oymağını Nure Sofî oğlu Kerimüddin Karaman idare ediyor, bu yüzden bu oymağa Karamanlılar deniyordu.

Öteki Türk oymakları gibi, Karamanlılar da dilleri ve törelerine sıkı sıkıya bağlıydı. İslâm dininin etkisiyle Selçuklu Devletinin benimsediği neredeyse devletin resmî dili olan Arapça ve Farsçaya karşı, Türkçenin savunucusu ve koruyucusu olmuşlar, bu fikir ayrılığı yüzünden sık sık Selçuklu devletiyle çatışmışlardı.

Onüçüncü yüzyılın ortalarında Selçuklu Devleti, dış etkenler, özellikle Moğol akınları yüzünden güçsüz kalmış, Selçuklu tahtı, Anadoluda kökleşen Türk birliğini koruyamaz olmuş, saray taht kavgalarıyla bir bunalım içine düşmüştü. O günlerde, Toros dağlarının eteklerindeki Türkmenleri bir idare altında toplaya ak, Ermenek, Mut ve Silifke’yi ellerinde bulunduran Karamanlılar, Karamanoğ-lu Mehmed Bey’in başa geçmesiyle yeniden güçlenmişler, Lârende adıyla tanınan Karaman şehrini de ele geçirerek (Karamanoğlu) adıyla müstakil bir devlet kurmuşlardı. Mehmed Bey, bununla de yetinmek istemiyor, Selçuklu tahtını meşru yollardan elde ederek, Anadolu’yu tek bir idare altında toplamayı, Türk birliğini yeniden kurmayı tasarlıyordu. Bu düşüncedeyken 1277 yılında eline bir fırsat geçti. Selçuklu Sultam Üçüncü Gıyaseddin Keyhüsrev, Mısır Kölemenleri ile savaşmak üzere başkent Konya’dan ayrılmış, ordusuyla birlikte Güneydoğu’ya hareket etmişti. Konya Sarayı bomboştu. Bir emir, vekil olarak oturuyordu.

Karamanoğlu bu fırsatı değerlendirmekte gecikmedi. Kendisinin Sultan îzzeddin Keykâvus’un oğlu olduğunu iddia eden Cimri adlı bir adam yıllardan beri Türkmenler arasında dolaşır dururdu. Onu buldurdu. Ordusunun başına geçerek 15 Mayıs 1277 günü Konya üzerine yürüdü. Konyalılara şu haberi iletti:

Sultan îzzeddin’in oğlu Siyavuş benimle birliktir. Babasının tahtına oturacak ve idareyi eline alacaktır. Zorluk gösterilmeden kapılar açılsın…

Haber ulaştığı halde Konya kapıları bu uydurma şehzadeye açılmadı. Bunun üzerine Mehmed Bey, savaşla Konya’yı almış, Cimri’yi Selçuklu tahtına oturtmuştu. Aslında  Cimri bir semboldü, tüm idare Mehmed Bey’in elindeydi.

Karamanoğlu Mehmed Bey, saray törelerine göre yeni sultan adına para bastırıp, hutbe okuttuktan sonra o gün ilk iş olarak şu fermanı çıkartarak davullar döğdürttü:

(BU GÜNDEN SONRA, DÎVÂNDA, DERGÂHTA, BARİ-GÂHTA, MECLÎSTE,İMEYDANDA, TÜRKÇEDEN BAŞKA DİL KULLANILMAYACAKTIR…) ..

Ferman dalga dalga, şehirlerden kasabalara, kasabalardan köylere, köylerden göçebe çadırlarına kadar yayılıyor, aslında Türkçeden başka dil bilmeyen, Türkçeden başka dili anlamayan Anadolu Türkleri, o güne dek, özellikle büyük şehirlerdeki okumuşlann hor gördüğü öz dillerinin bayramını yapıyordu. Türkçe bu fermanla, resmen devlet dili olarak ilân edilmişti.

Her ne kadar, Karamanoğlu Mehmed Bey’in Selçuklu tahtına Cimri’y i oturtması, kendisinin bu tahta vâris olması çok sürmemişse de, olay Anadolu’da yeni bir uyanışın kaynağı olmuş, Türk dilinin Anadolu’daki durumu güçlenmiş, Türklük şuuru aydınlık kafalardaki taze bir ülküyle tutuşmuştur.

Karamanoğlu Mehmed Bey’in açtığı çığır, Türk dilinin meşalesi, kısa sürede  Anadolu’yu aydınlatmaya başlamış başta Yunus Emre olmak üzere, Âşık Paşa, Gülşehri gibi tanınmış Türk ozanları şiirlerini özbeöz kendi dilleriyle katıksız Türkçe ile söylemiş, Türkçe yazmıştır.

Siyasî bir olay biçiminde gelişen Karamanoğlu Mehmed bey ayaklanması aslında Türk kültür tarihinin önemli bir dönemi olmuş onun çektiği bayrakla Türk dili, bir kez daha varlığını duyurmuştur. Bugün Karaman’da onun büstünü taşıyan anıtı üzerinde iri harflerle fermanı yazılıdır.

Bugünden sonra, dîvânda, dergâhta, barigâhta,- mecliste, meydanda, Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır

Fermanın altında bir tarih: 15 Mayıs 1277.

Karaman’da her yıl, Türkçenin resmî dil oluşunun yıldönümleri törenlerle kutlanır. Dil Bayramı yapılır. Bu törenlerde Karamanoğlu Mehmed Bey’in tarihî kişiliği üzerinde de durularak, onun Türk kültür tarihindeki seçkin yeri belirtilir. Yunus’tan, Karacaoğlan’dan şiirler okunur.

Karamanoğlu Mehmed Bey, aydınlık Anadolu’nun unutamayacağımız bir güneşidir.

 
KAYNAK: